15 Mart 2013 Cuma

Belki PARİS'te öpersin beni tam Eyfel'in önünde

Şimdi benimlesin, tam burda, sol köşemdesin tüm gerçekliğinden daha sahici hissettiren hayalinle. Bi seni sevdim zaten böyle, bir de Paris'i. İkiniz de ulaşılmazımsınız benim, ikiniz de hayatın bana yaptığı en büyük haksızlık. İkinizi de yaşamam lazımdı, ruh ikizimsiniz. Ama ikiniz de bir hayli imkansız...
Düşünsene Paristeyiz şimdi, yürüyoruz mis gibi havayı içimize çekerek, Eyfel göz kırpıyor bize. Aşk bu değil de nedir? Yazmayı çok beceremem evet, buna rağmen çok severim. Parise gidemem evet, buna rağmen hayranıyım. Seninle birlikte olamayız evet, buna rağmen aşığım. Hayat tamamen imkansız mı yani şimdi? Bu haksızlık! Belki bi mucize olur ne dersin? Belki yazarım bir gün soluksuz okunacak bir şeyler, ya da birleşir belki ellerimiz seninle hiç umulmadık bir yerde, ya da belli mi olur basar bizi bağrına Fransa'nın en güzel şehri.
Belki PARİS'te öpersin beni tam Eyfel'in önünde?

Şu hayatta hayalleri gerçekleştirmekten daha mühim ne var ki? Mutluluğun anahtarlarını elimizde tutarken hiç kullanmamak saçma değil mi? Neden korkak insanlar, neden yaşamaktan korkuyor. Peki ya biz? Neden aşık olmuyoruz birbirimize?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder