
Dün gece toplandık bizim kızlarla oturmuş sohbet ediyoruz. Konu döndü dolaştı bizim kızlardan en saf, en vesveseli, en şizofren olanının yeni tanıştığı çocukla ilk buluşma günü ne yapacağına geldi, akıl alcak bizden sarışınımız.
İçimizde kendini en aynştayn sanan ileri zekalı arkadaş "Aa bu işler benden sorulur güzelim" diyerek kendisini konunun uzmanı ilan etti ve bu başladı kıza akıl vermeye.
"Fazla süslenme, makyajın, saçın özensiz olsun. Süslenmişte gelmiş izlenimi verme. Heyecanını da belli etme. Gittiğiniz yer mutlaka kalabalık olsun. Nerde buluşacaksınız?"
"Ay valla kalabalık olmaz çünkü bana gidelim dedii" diye inledi bizim sarışın.
"Aaaa! demeee!" diye kıçına raptiye batmış gibi sıçradı bizim aynştayn ve başladı senaryo yazmaya...
"Bana bak sakın daha ilk günden ilişkiye falan girme, niyeti bozuktur ozaman onun. İçecek ikram ederse sana içme, ilaç milaç koymuştur"
"Ay saçmalama yaaa!" dedim dayanamayıp. Aslında ben içeceğine ilaç koymuş nuri alço portresi için demiştim bu saçmalamayı ama bizim aynştayn olayı farklı algıladı tabii...
"Doğru söylüyosun" dedi "İçmeyince niyetini anladığını anlayıp sana saldırabilir. En iyisi iç sen ama sana verdiğini içme onun içeceğini al iç."
"Ay deli misin bee çocuğun bardağını nasıl alıyım"
"Çay iste. Onunki açıksa ben açık içerim diyip al, demliyse ben demli içerim de"
Dayanamadım, bu saçmalıkla dalga geçmek için lafa karıştım.
"Tabii kızım. Hatta baktın kendi çayını vermiyo ısrarla sana onu içiriyo, eline geçirdiğin sert bi cisimle kafasına vur bayılt. Sonra da kaç. Kapıyı kilitleyip anahtarı saklamış olabilir. O zamanda çocuğu bağlayıp bizi ara ve beklemeye başla" dedim. Ben zannediyorum ki bu dediklerimden sonra vesveselerinin saçmalığının farkına varıp normale dönecekler. Ama işler umduğum gibi olmadı...
Bizim sarışının telefonu çaldı, arayan potansiyel nuri alçomuzdu...
Sarışın birden bire, "Eve gitmesek kalabalık bi yere gitsek?... Hmm tamam ozaman eve gidelim ama ben bişey içmem baştan söyliyim... İşte içmem... Yoo bi sorun yok zaten sana geleceğimden arkadaşlarımın haberi var bana bişey olursa hemen haberleri olur yanii... Yok canım ne alakası var?.... Niyeee?... Peki, hoşçakal." dedi ve kapattı. Aynştayna dönerek
"Ne diyosun sen bi sorun mu var diyip durdu. En sonunda da neyse ben işlerimi halledeyim buluşup buluşmayacağımızı sana haber veririm kendine iyi bak dedi kapattı" dedi
Bizim aynştayn hemen
"Aaa, çocuk resmen sana hadi eyvallah demiiiş, eee söylediklerinden sonra ruh hastası sandı tabii seni"
Bu sefer ikisi birden bana dönüp kızmasın mı!
"Hep senin yüzünden Psiko, şizofren şizofren hikayeler yazdın kaçırttın bize çocuğu. Akla bak yaa! Hayır kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz yani biraz aklını kullan. Resmen çocuğa sapık muamelesi yaptın. Al işte bak gitti çocuk!"
Azarımı yedikten sonra, yaşadığımız yüz yıla ayak uydurarak, şizofrenik vesveselerimden arınmaya karar verdim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder